Eyvah Çocuğum Sanal Ortamda !
Bu aralar öğrencilerimle en çok yaşadığım sorunsal sanal ortam
bağımlılığı. Bağlılık nedir? Bağımlılık nedir? Bu farkı sağlıklı
yapamadığımızda öğrencimiz ödevlerini bitirdikten sonra yarım saat bile ekran
başına geçse hemen panikliyoruz. Ya da tam tersi çok rahat bırakarak saatlerini
ekran karşısında geçiren öğrencimizin bağımlı olduğunu fark etmiyor ve o sanal
ortamda maalesef onu kaybediyoruz.
Bağlılık;
birine karşı
sevgi, saygı, içtenlik ile yakınlıktır. Eğitimde davranışa döktüğümüzde öğrenci
derslerine sevdiği için bağlanıyor ve önceliğini zevkli hale getirdiği çalışma
alanına yükleyerek kalan zamanını değerlendiriyor. Bağımlılık ise; bir başka
şeyle koşullanmış olma, o şeye bağlı olma durumudur. Bağımlılık durumunda
özerklik söz konusu değildir. Eğitim ve sosyal hayat bağlamında düşündüğümüzde
ise kişinin kendi iradesini kullanamadığı durumlar olarak gözlemleriz. Yani
merkezde oyunlar ve telefon kalan zamanda çalışma olur. Aynayı çocuklarımıza
çevirdiğimizde öğrencilerimizin en çok bilgisayar oyunlarına bağımlı
olduklarını görüyoruz. Hemen onu telefona bağımlı yaşama, internette kendince kendini
ait hissettiği sitelerde bulunma, sosyal medyadan kopamama gibi davranışların
takip ettiğini görüyoruz. Peki, ebeveynler bunu nasıl anlar? Yani acil durum
sinyallerini ne zaman alır? Eğer öğrencimiz odasından saatlerce çıkmıyorsa,
bazen yemek yeme, tuvalete gitme, su içme gibi fiziksel ihtiyaçlarını dahi
unutmak gibi durumları yaşıyorsa o
noktada sıkıntı olduğunu söylememiz mümkündür. Bununla birlikte öğrencimiz
hayatındaki öncelik sırasına bu tarz sanal ortamları koymuşsa aslında kendini yaşadığı
ortamı soyutlaştırmış ve bizimle olan iletişimi bozulmuş demektir. Bu gibi
durumlarda öğrencimizin içinde bulunduğu durumdan uzaklaştırmak amaçlı lütfen o
sanal ortamdan uzaklaşmasını sağlayalım. Ceza olarak değil ancak aksayan rutin
işlerini gündeme getirerek onu ekrandan uzak tutmak mümkündür. Yani yapması
gereken ama yapmadığı yerine getirmediği sorumluluklarını hatırlamasını
sağlayarak onu ikna edebiliriz. Telefonunu özellikle online derslere girerken
ya da odasında çalışırken kendisinden almalıyız. Yani uzaklaştırma metodunu
kullanmamız gerek. Kendine zaman ayırmasını sağlamak sevdiği başka şeye dikkat
çekmek yine alternatifler arasında olabilir.
Burada vurgulamak
istediğim nokta özellikle şu. Bunu lütfen bir savaş haline getirmeyelim.
Öncelikle konuşmalarımızda yıkıcı olmamaya özen göstererek yapıcı konuşmalar
yapmalıyız. Yıkmak çok kolaydır, zor
olan yapmaktır. Ses tonumuz, kullandığımız kelimeler, jest ve mimiklerimiz onu
itecek şekilde olmazsa bu bir savaş haline gelmez. Biz ne kadar sakin ve
kararlı olursak öğrencimizi de etkilemek o kadar kolay ve sağlıklı olacaktır.
Unutmayın hiçbir şey sizin iletişiminizden daha önemli değil. İletişimi korurken
bir yandan da öğrencimizi içinde bulunduğu bağımlılıktan kurtarabiliriz. Bir
diğer önemli noktada mahrum ettiğimiz dönemlerde çocuğumuzu sevi ile
kucaklarsak, sevdiği şeylere özen göstererek onu sarmalarsak farklı pencereler
açarsak bakış açısını değiştirebilir belki de kendisi iradesini kullanacak ve
istekli olarak bırakacaktır. Öyleyse hepimize kolay gelsin.